25 Eylül 2009 Cuma

ÇİRKİNLİK ÜSTÜNE

En büyük değerlerin kusursuz bir örneği olan Sokrates'in o dedikleri
çirkinlikte, ruhunun güzelliğine aykırı bir yüze ve bedene düşmüş
olmasına pek içerlerim; o Sokrates ki güzelliğin aşığı, delisidir. Doğa
haksızlık etmiş ona akla ne yakın gelen, ruhla bedenin birbirine uygun
ve bağıntılı olmasıdır.

Ipsi animi magni refert quali in corpore locati sint; multa enim e
corpore existunt quae acuant mentem, mufta quae obdundant. (Cicero)

Ruhların yerleştikleri beden yapısının niteliği pek önemlidir; çünkü
birçok beden özellikleri vardır ki ruhu keskinleştirir; birçokları da
vardır ki körletir.

Cicero'nun körletici beden özelliğiyle demek istediği bozuk ve
biçimsiz bir yaratılış çirkinliğidir. Ama biz ilk bakışta ve genellikle
yüzde gördüğümüz, bizi sudan nedenlerle yadırgatan bir alımsızlığa
da çirkinlik diyoruz: üzgün, kusursuz organlar üstündeki tende, bir
lekede, bir yüz çatıklığında bilinmez nedenlerle hoşa gitmeyen bir
alımsızlığa. Dostum La Boetie'de çok güzel bir ruhun büründüğü
çirkinlik bu türdendi. Yüzeydeki bu çirkinlik, pek çarpıcı olmakla
birlikte ruh hallerine daha az zarar verir, insanların görünüşündeki yeri
de pek kesin değildir. Biçimsizlik, çarpıklık dediğimiz öteki çirkinlik
insanın içini etkileyebilir. Her iyi cilalanmış deri pabuç değil, ama her
iyi yapılmış pabuç içindeki ayağın biçimini belli eder. (Kitap 3,
bölüm 12)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder